OECD, Türkiye'nin ekonomik performansı hakkında yeni bir rapor yayınladı. Raporda, Türkiye ekonomisinin son 10 yılda OECD ülkeleri arasında en hızlı büyüyen ekonomilerden biri olduğu ve yıllık ortalama %4,9 büyüdüğü belirtiliyor. Bu dönemde halkın yaşam standartları yaklaşık dört kat iyileşmiş, iş gücü piyasası ve sosyal göstergelerde de önemli gelişmeler kaydedilmiştir. 15-64 yaş grubunda iş gücüne katılım oranı %50'den %60'a yükselmiş, yoksulluk oranı ise yarıya düşmüştür. Ancak, OECD, istikrarlı bir büyüme için enflasyonun kontrol altına alınması gerektiğini vurguluyor.

Türkiye Ekonomisi İçin Büyüme Tahmini

OECD, Türkiye ekonomisinin 2024 yılında %3,1, 2026 yılında ise %3,9 oranında büyüyeceğini öngörüyor. Bu büyümenin sürdürülebilir olması için yapısal reformlar hayati önem taşımaktadır. Mali disiplinin güçlendirilmesi, harcama verimliliğinin artırılması ve vergi gelirlerinin genişletilmesi gerekiyor. Ayrıca, kapsayıcı büyümeyi teşvik edecek politikalar da hayata geçirilmelidir. Yatırımların ve kamu harcamalarının azalması, dış ortamın iyileşmesiyle ihracatta kademeli bir artış bekleniyor. Yeşil dönüşümün hızlandırılması da sürdürülebilir büyüme ve sağlık açısından önemli kazanımlar sağlayacaktır.

Enflasyon Tahmini ve Tavsiyeler

Raporda, Türkiye'deki enflasyonun 2024 sonunda %31,4, 2026 yılında ise %17,3 seviyesinde olacağı tahmin ediliyor. OECD, Türkiye'nin uluslararası piyasalarda iyileşen algıdan tam anlamıyla faydalanabilmesi için, enflasyon, hedeflerle uyumlu bir patikaya oturana kadar temkinli makroekonomik politikalara devam edilmesi tavsiyesinde bulunuyor. Kamu borcunun GSYİH'ya oranı görece düşük olsa da, bütçe açığının 2026'da %2,6'ya gerilemesi bekleniyor.

Yapısal Reformların Önemi

OECD, Türkiye'nin ekonomik yakınsamayı başarıyla sürdürmesi için yapısal reformların hayata geçirilmesinin şart olduğunu belirtiyor. Bu reformlar, sürdürülebilir büyümeyi destekleyecek ve Türkiye'nin ekonomik potansiyelini tam olarak ortaya çıkaracaktır. Özellikle yeşil dönüşümün hızlandırılması, ekonomik büyümeyi sürdürülebilir kılmak ve sağlık açısından önemli kazanımlar sağlamak için kritik önem taşımaktadır.