Almanya Merkez Bankası (Bundesbank), ülke ekonomisinin kötü gidişatının devam ettiğini açıkladı. Ocak ayı raporunda, 2024'ün dördüncü çeyreğinde de zayıf bir performans sergilendiği belirtildi.

2024'ün Zorlu Ekonomik Tablosu

Geçen yılın son çeyreğinde Gayrisafi Yurtiçi Hasıla (GSYH)'nın yüzde 0,1 düştüğü vurgulanan raporda, 2025'in ilk çeyreğinde de durgunluktan çıkılması beklenmiyor. Almanya'nın önünde zorlu bir dönem duruyor. Sanayide yaşanan sorunlar ekonomik büyümeyi engellerken, artan enerji maliyetleri ve enflasyon da olumsuz bir etki yaratıyor. Bundesbank, Çin ile artan rekabetin ve yapısal sorunların da ekonomik yavaşlamada rol oynadığını belirtiyor. 2023'te yüzde 0,3 düşüş yaşayan ekonomi, 2024 yılında da yüzde 0,2 daralma kaydetti. Bu durum, 2002-2003'ten bu yana ilk iki yıllık daralmayı işaret ediyor. 2025'in ilk çeyreğinde de daralma yaşanması halinde, teknik resesyona girilmesi kaçınılmaz görünüyor.

Sanayideki Sorunlar Devam Ediyor

Raporda, sanayideki sorunların devam ettiği ve bunun ekonomik büyümeyi olumsuz etkilediği belirtiliyor. Bu sorunlar, üretim kapasitesini düşürüyor ve yatırımları azaltıyor. Özellikle enerji maliyetlerindeki artış ve tedarik zincirlerindeki aksaklıklar, sanayi sektörünü ciddi oranda etkiliyor. Hükümetin bu sorunları çözmek için aldığı önlemlerin yetersiz kalması da endişe verici bir durum. İşsizlik oranının artması ve tüketici harcamalarındaki düşüş de ekonomik yavaşlamaya katkıda bulunuyor.

Yüksek Enflasyon ve Gelecek Beklentileri

Bundesbank, 2025'in başında enflasyonun yüksek kalacağını öngörüyor. Fosil yakıtlara uygulanan karbon emisyon fiyatlarındaki artış, toplu taşıma ve özel sağlık sigortası fiyatlarındaki yükseliş, enflasyonu tetikleyen başlıca faktörler arasında yer alıyor. Ancak, daha ilerleyen aylarda enflasyonun yeniden ılımlı hale gelmesi bekleniyor. Bu tahminlerin gerçekleşmesi, hükümet politikalarının ve küresel ekonomik gelişmelerin seyrine bağlı olarak değişebilir. Uzun vadeli ekonomik iyileşmenin gerçekleşmesi için yapısal reformlar ve sürdürülebilir büyüme stratejilerine ihtiyaç duyulmaktadır.